Tüm çocukluğum boyunca delice istediğim tek bir oyuncak vardı, raylı tren. Raylarını kuracaktım, istasyonu koyacaktım kenara, ortasında oturup, fır fır dönüşünü izleyecektim. Hayır ilk torunum, düt dedim mi dağlar keçi doluyor. Her istediğimi de yaptılar ama ben en çok bunu istedim ve bir türlü alınmadı. Hep içimde bir yara kaldı.
Ben büyüdüm, üniversiteyi kazandım. Tatile memlekete döndüm. Tüm aile toplanmış, bir konuşma sırasında "her istediğini yaptık, ne istediyse aldık" dediler. "Yooo her istediğim olmadı, atmayın dedim." ne istedin de yapmadık dediler. Ya dedim "yaptınız, yapmadınız da, belki iyi oldu belki kötü orasını bilemem de ama hep tren istemiştim raylar üzerinde fır fır dönecek, en büyük hayalim buydu. çok özenirdim ama almadınız. Çok üzülürdüm ben, kendi kendime ne bulursam ray yapardım, arabaları oynatırdım üzerinde.
Bir kere misafirliğe gittiğimiz gurbetçi ailesinin evinde görmüştüm, hayallerimin oyuncağını nasıl hayranlıkla izlemiştim. Zaten ben de heralde Alman kanallarında çizgi film arası çıkan oyuncak reklamlarında görmüşüm ya da o Almanya'dan gelen, neden geldiğini de bir türlü anlayamadığım ama incelemesi aşırı zevkli asla ulaşamayacağın şeylerin olduğu kataloglardan haberdar olmuştum böyle bir oyuncaktan. 80'ler malum, o şimdi A101'den 5 liraya aldığınız şişme havuzları filan anca oralardan görüyoruz, biz de leğenle taklit etmeye çalışıyoruz. Ama yetmiyor zira boy boy olimpik havuz gibi şişme havuzlar var orada.
Oyuncakçıda da bir kere görmüştüm o treni ama çok büyüktü, çok pahalı olduğunu düşünüp söyleyememiştim. Çocukluk pahalılık anlayışı da ya hiç yok ya annen baban sanki böbreğini satacak almak için. üzüldüler ve şaşkınlık içinde "hiç bilmiyorduk, söylemedin" dediler. Meğersem ben küçücük çocuk, hep içime atmışım. Hiç sesimi çıkarmamışım. üzerine gülüştük, konu kapandı ama hala benim içimde yara dokunsalar ağlayacağım.
Bir kaç ay sonra memlekete gittim gene, tam da doğum günümü de biraz geçmiş ama evde pasta filan kesiyoruz. 19. doğum günüm. Rahmetli teyzem bir paket verdi. Açtım bir baktım hep istediğim tren. Mutluluktan ağlayacağım, gözlerim ışıldadı. Kurduk salonun ortasına, rayların ortasında pasta filan üfledim. ama nasıl mutluyum, tren nasıl fır fır dönüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder