BEZELYE TANESİ ve PRENSES MASALI İNCELEME !

           

   "Fırtınalı bir gecede, yağmur ve rüzgardan göz gözü görmüyor, kıyametler kopuyormuş, dışarıda korkunç bir fırtına varmış. ve birden sarayın kapısı çalınmış. Yaşlı kral, sarayın kapısını açmış, bir de ne görsün?"

 Kral kapıyı açar mı allah aşkına? Sarayın kapısını kralın açtığı nerde görülmüş? Doğruluğunu tartışmıyorum da açmaz yani ! Ya o nasıl bir saraysa , hadi kapıda nöbetçi filan yok, hizmetkarlar yok, sen açacaksın, dışarda, yağmur, şimşek, kıyamet sen nasıl duydun o kapının dövüldüğünü, hayır bezelyeden incinen kız, o kapıyı nasıl çaldıysa artık, yaşlı kral, duyuyor kapıyı, 2+1 mi o saray ! Uruguay Kralı mı bu? Emekli ikramiyesiyle aldığı evde yaşasın, sadelikten yana olsun, sınıf toplumuna karşı olsun, kendisine kocaman şatolar, saraylar yaptırmamışsa demek ! 

           Prensesimiz de bir başka konu, bezelye tanesine uyuyamamış, o 20 döşek, 20 yorganı serilirkenken, "yok hiç zahmet etmeyin, ben şöyle köşeye kıvrılırım" deme nezaketinde bulunma, sonra yok uyuyamadım, yatak çok rahatsızdı, bişi vardı sanki diye şikayet et, bezelye tanesine hassasiyet göster, bizde taş üstünde de yatsan ev sahibi ayıplanmasın diye, çok rahat uyudum dersin, Kadıncağız, öyle ya da böyle, kat kat kaz tüyü yorganlar serdi, gene o kadar zahmet etti diye düşünür insan, sonuçta ne olursa olsun, o yağmur fırtınada aldılar seni evlerine, Demek biz kibarlığımızdan, nezaketimizden, "çok rahat uyudum, serdiniz de öyle yatakları kat kat ohhh, mis, ellerinize sağlık, nasıl rahat bi yataktı o " diye abarta abarta kadını övmeye çalışırken, prenses olsak bile, kapıdan kovulacakmışız,

                 Hadi günahını almayalım, belki demiştir nerden bileceğiz de, hani uyuyamadı da görünüşünden belliydi, Kraliçe anlamış, bir şekilde ama söyleyeyim, kesin korkusundan uyuyamamıştır, belli ki kadın deli, koskoca sarayın kapısını kral açıyo, kadın 55 kat yorgan döşek seriyo üstüste, allah bilir prens bir evlenme meraklısı, kız bulacam diye tüm diyarı gezmiş, kapıya her gelen kızla evlenmeye razı, yeter ki, prenses olsun, huyu suyu önemli değil, her naneden rahatsız olsun, kırılsın yeter? Sabaha kadar bu deliler allah bilir bana ne yapar korkusuna, uyuyamadı kız, sonuçta fırtına, yağmur, bilmediğin evdesin, ve ev sahipleri de hiç normal davranışlar sergilemiyor. Ayıp olmasın, bulmuş bir bahane, demiş "ay neden anlamadım, bi türlü uyku tutmadı", denk gelmiş, kraliçe de sevinmiş yavrum ay ne hassas, bir bezelye tanesine uyuyamamış, kat kat yorganlar, yataklar üstünde demiş. Şansa bak ! Hayır, hadi bezelyeden uyuyamadı da, demezler mi, "kızım git bi kan testi filan yaptır, bu durum hiç normal değil, bizim bir tanıdık kralın kızı vardı, onun da böyle vücudunda saçma sapan yere morarıklıklar oluyodu, halsizlik, uykusuzluk, allah korusun, adını anmak istemiyorum, git baktır kendine" demezler mi? 

            Bana gelince; senin çocukluğun, bazalı, çek-yat, altı bir milyoncu gibi karyolalarda geçmiş, fosur fosur da uyumuşsun maaşallah, neyine en sevdiğim masal Pirinsis vi Bizilyi Tinisi ! Sen orda ancak bezelye tanesi olabilirsin, ezilmiş, kullanılmış, yuvarlak ! Ya nelerin üzerinde uyumuşsun, çeyizler,  milyon tane hediye gelmiş ama başkasına ev tebriğine filan giderim de veririm diye, paketi hiç açılmamış aynı eşya, olur da aman hastaneye filan yatarız diye, özenle pahalıya alınmış, güzel don, atlet, pijama terlik takımları, bi kere sen ütülenmiş gibi olsun diye koca kot pantolonu, yatağının altına sermiş insansın, bezelye tanesinden mi etkileneceğini sanıyorsun? Ananen, koca dikiş makinesinin, kafasını sığdırmış, o küçücük çek-yatın altına, gül gibi yaşamışsın onla sen.

             Hepsini geçtim de, ya ben bayılacak mıyım, sırf prens diye, tanımadığım etmediğim adama, sırf bezelyede inciniyorum diye, o beni seçmek zorunda mı? Kraliçeye noluyo? Niye şartlıyosunuz çocukları böyle şeylere, sonra bizim gibi rahat büyümüş, hiç bir durumdan rahatsız olmamış, çuval versen giymiş, vermişsin yemiş, 8 saatlik otobüs yolculuğunda tekerlek üzerinde, fosur fosur uyumuş kadınlara hiç bir şeyi haketmiyorum hissi yaratıyorsun? Hadi masalda bahsettiğin kız, mecbur kalmış katlanmış da ben katlanmak zorunda mıyım? Bak bunu okuyup, okuyup, kendimizi prenses sanmaya da başlayanlar var sonra gelip benim gibileri salata yaparken çağırıp, malzemeleri yıkar mısın diye soruyorlar, sen niye yıkamıyorsun diyoruz su soğuk diyor? Bana gayzer mi akıyo? Sen bezelyeden inciniyorsun diye bana ne? Ben incinmiyorum hatta umrumda değil. Ama biz pirenses olmayanlar incinmeyiz ya, soğuk da olsa eyvallah benim elim daşdan, sonra sinirlenince, suçlu sen oluyorsun, neden çünkü o prenses!

               Vermek istediği mesaj : Sanırım asla görünüşe aldanma.

             
Görsel  http://www.pinterest.com/pin/136796907405062807/ sitesinden alınmıştır.